29 Ocak 2011 Cumartesi

Sıcak Bir Kış Günü

2010'a gireli çok da fazla olmamıştı muhtemelen şubat ayındaydık, 3-4 gün boyunca yağan kar durmuş İzmit'in yüksek kesiminde oturduğumdan akşam ayazında don yapmıştı. ev arkadaşlarım ve misafir arkadaşlarla kar havası alıp biraz dolaşalım dedik gece 11 suları dışarı çıktık. Site bölgesinde oturduğumuzdan birçok öğrenci evi mevcut. Bizim meşhur Gedikli büfenin yanında ki dik yokuşta 3-5 öğrencinin dikdörtgen bir tahtayı kızak olarak kullanıp kaydıklarını gördük. Acayip eğleniyorlardı, durduk izliyoruz, derken bizimkiler dedi bizde kayalım hadi, yokuş dik sonunda yuvarlanarak durmak mecburiyeti var heyecanlı geldi girdik bizde sıraya 2'şer li gruplar halinde sırayla kayıyoruz.
yol iyi buz tutmamış kaymaya müsait değil fakat kaldırım jilet gibi... mecbur kaldırımdan kayıyoruz. Aradan yarım saat geçti bizim sesimizi duyan eğlencemizi gören öğrenciler toplandı, kızlı erkekli 20-30 kişi olduk. Şimdiye kadar yaşamadığımız kadar hararetli ve sıcak bir kış gecesi geçiriyorduk. Erkekler sol kaldırımda tek bir tahta ile hız sınırlarını zorlarken kızlarda evden getirdikleri fırın ve çay tepsilerine oturup yoldan sürüne sürüne kaymaya çalışıyorlardı:) Saatlerce kaydık... Ta ki ben, hala aklımdan çıkmayan o kazayı yaşayana kadar... Yine en tepeye çıktık kızağı koyduk yere Muhammed öne ben arkaya oturduk. kaldırımdan kayıyoruz dedim ama kaldırımda dikili aydınlatma direklerinden bahsetmedim sanırsam. kaldırım parkurumuzda biri tam ortada biri de sonda olmak üzere iki adet aydınlatma direği var. ortadaki direkte gönüllü bir arkadaş bekleyip oraya çarpmadan geçmemizi sağlıyor. parkurun sonunda ki direkte oraya gidene kadar ya yoldan çıktığımızdan ya da hızımız azaldığından tehlikeli görmediğimizden bekleyen yok.
Ayaklarımızla başlangıç hamlesini yapmadan son kez birbirimizi uyarıyoruz;
-Muhammed ortadaki direğin solundan kayacağız sondaki direğe varmadan da kızağı sağa veya sola yatır duralım.
-Tamam, sen de fazla sağa sola yatıp dengemizi bozma ortadaki direğe çarpmadan geçelim.
-Tamam hadi biir ikiii üçç.
deyip başlangıç ivmesini veriyoruz ayaklarımızla kızağımıza. Oldukça süratli bir başlangıç oluyor. Ortadaki direğin yanından gayet nizami ve güvenli geçiyoruz... Hız çok iyi... Adrenalin dorukta... Bu an hiç bitmesin diye düşünüyor insan... Ama hayır hayır bitmesi lazım DİREK VAR! adrenalini kenara bırakıp aklımı başıma alıyorum kafamı kenara doğru eğip Muhammedin omuzunun üzerinden direkle aramızdaki mesafeye baktığım an artık yapacak bir şeyin olmadığı ve insanın donakaldığı andı. Muhammed kızağın önünü bir kenara çevirmekte gecikmiş son ana gelince yapacak bir şeyi kalmadığından sola doğru bir hamle yapıp kızaktan atlamaya çalışıyordu. Ben arkada olduğumdan geç görmüştüm direği ve artık o görüntüyü beynime gönderip değerlendirmesini bekleyip bana vereceği komutları uygulayacak vaktim yoktu... Muhammed sola doğru atlayışını gerçekleştirirken kızağın dengesini de bozmuş ve düz giden kızak yan dönmüştü. Tam da o sırada direk ile aramdaki mesafe tükendi... Sağ baldırımın kalçama yakın olan kısmı direkle ilk buluşan noktaydı vücudumda... Ardından kafamı korumak için siper ettiğim kollarım ve en son tüm vücudumla direkle bir bütün oluşturduk. O an ilk düşündüğüm şey en sert teması yapan baldırımda kırık olup olmadığıydı. kafamı kaldırıp arkama baktığımda ki fotoğraf karesi; arkadaşlar hep birlikte bana doğru koşarken, sağ tarafta 3 tekerlekli plastik bisikletin pedalını çevirerek gitmektense ayaklarıyla sürekli yerden ittirerek giden çocuklardan farksız tepsilerde kayan kızlar...
Acıyla kıvranırken işittiğim ilk sesi ise sağdaki kayak parkurunu tamamlamış ve benle aynı hizada olan bir kızın ağzından işitiyorum gözleri çarptığım direğin tepesinde ki lambaya bakarken;
-Aaa direk sallandııı...

2 yorum:

  1. özlem yıldız26 Ekim 2011 13:42

    hahahaaa :D süper yaa :))) aaaa direk sallandı :))) yumurtanın sarısı gitti cihan'ın kalçası diyen yok :D aaaa direk sallandı diyor birde :)))

    YanıtlaSil
  2. Hatırladıkça gülüyorum hala o yaşananlara. Şapşal kızımız da koşup yardım edeyim demiyor da aa direk sallandı diyor :)) Zaten acıdan kıvranıyorum bir de yumurtanın sarısı deselerdi herhalde bi harp çıkardı orada:)

    YanıtlaSil

Yorumunuzu Buraya yazabilirsiniz...